
Bir şeyi “gerçekten” istiyorsan, mutlaka vakit bulabilirsin. Eğer bulamıyorsan belki de önceliklerin farklıdır.
Bunu hepimiz yapıyoruz. “Ne zamandır aklımdasın bir türlü arayacak fırsatım olmadı.”, “Kesin buluşma ayarlayalım. Haberleşiriz müsait olunca.”, “Kitap okuyacak vaktim yok.”, “Çok yoğunum kendime bile zaman ayıramıyorum.”…Ooooo bahaneler uzar gider.
Yeryüzünde hiçbir insanın bu kadar yoğun olma ihtimali yoktur. Yapmayı düşündüğü şeyleri ya gerçekten istemiyordur ya da zamanını yönetemiyordur. Ama zaman hep vardır ve senin onu kullanmanı bekler.
Birini mi aramak istiyorsun, sosyal medyada beş dakika az takıl. Bir arkadaşınla mı buluşmak istiyorsun, yatağa bir saat geç gir. Aramak ya da görüşmek istediğin kişi sevgilin olsaydı sen de biliyorsun ki hayda hayda zaman bulabilirdin.
Kitap mı okumak istiyorsun, tuvalette oku, yolda oku, uyumadan önce oku. Günde 15 dakikanı bile ayırsan haftada veya iki haftada 1 kitap bitirmiş olursun.
Sadece zamanım yok diyerek kendini kandırma. Önceliklerinin farklı olduğunu kabul et. Böylece zaman bulamadığın için yapamadığını söylediğin veya şeylerin baskısını hissetmezsin üstünde.
Zamanım yok deyince insan kapana kısılmış gibi hissetmiyor mu….