
Duygularınla hareket ettiğinde genelde o anı kurtarıyorsun. O an hissettiklerin doğrultusunda bir karar verip o an için iyi olanı yapıyorsun.
Fakat mantık daha uzun vadeli bakar olaya. Ne de olsa bugünün bir de yarını var. Duyguların değiştiğinde verdiğin kararlara attığın adımlara ne olacak.
Evet kolay olmuyor mantığı hemen devreye sokmak. Çünkü mantığınla verdiğin karar o an için en iyi karar gibi görünmeyebilir ve seni üzebilir. Fakat zaman geçince anlıyorsun mantığınla verdiğin kararların değerini.
Aslında duygu ve mantık arasındaki denge de belki mantığın biraz daha fazla işin içine girmesiyle sağlanabiliyor.
Bunu hep şuna benzetirim. İçiyorsundur ve artık tam zil zurna olmak üzeresindir. Mantığın durmanı söyler ama duyguların o anın coşkusuyla “Amaaann son bir taneden bir şey olmaz der.” İşte her şey o son bir tanededir 🙂
Veya bir dizi izliyorsundur ya da bir kitap okuyorsundur ve geç olmuştur artık. Mantığın “Kalk uyu, sabah erken uyanacaksın” derken duyguların “Haydi bir bölüm daha, yarın akşam erken yatarsın” diye seni kandırır ve sabah o alarmı çaldığında “bir bölüm daha”nın acısı çıkar.
Tabii bunlar duygu ve mantığın çakıştığı en basit durumlardır. Fakat yaşadığın her şeyde de böyle sonuçlanıyor.